Eş seçimlerindeki hatalar

**Admin** C.tesi Haz. 27, 2009 11:08 am

EŞ SEÇİMLERİNDEKİ HATALAR

Doğru eş nasıl bulunur ?
Eş seçimimizdeki ölümcül hatalarımız nelerdir ?
Bu yazım evlenmiş çocuk çoluğu karışmış ve yanlış kişiyle yuva kurduğunu anlamış olanlara değildir, onlara sadece GEÇMİŞ OLSUN dileklerimizi yollayabiliriz, yapacak bir şey yok onlar için.

Bu yazımızın hedef kitlesi bekar ve boşanmış veya dul kişilerin doğru eş seçimlerinde onlara faydalı olmaktır.
Doğru eş seçmenin kuralları vardır, her işin mutlaka bir kuralının olduğu gibi.
İlk önce eş seçimindeki uygulanan yanlışları belirtelim ki, doğrular kendiliğinden ortaya çıksın.
Eş seçimindeki yapılan hatalar bence şunlardır.
1- Astrolojik tesirler hesaba katılmadan zıt burçların hakim olduğu kişilerin kurduğu evlilikler
2- Farklı kültürlerin insanlarının kurduğu evliliklerde
3- Farklı ailelerin kişileinin kurduğu evlilikler
4- Farklı maddi güçlerdeki kişilerin kurduğu evliliklerde
Büyük sorunlar yaşanmaktadır.Evlilikler ya boşanmayla sonuçlanmakta yada olmuş çocukların hatırına, kadının sahipsizliğinden,mesleksizliğinden dolayı da olabiliyor işkenceye dönüşmüş vaziyette sürdürülüyor veya her iki kişide artık kağıt üzerinde kalmış evliliklerini yürütüyor görünerek gizli gizli başka yasak ilişkilere yelken açıyorlar hatta buna modern yaşam kılıfı uydurup türlü anormal sapıklıklara dalabiliyorlar.

Karısını tek başına Bodrum a tatile yollayan bir adam biz modern aileyiz safsatasıyla boynuzlarına modernlik pankartı asıyor bence.

Eskiden eşlerin ayrı yatalarda yatması aralarına soğukluk katar denilerek tavsiye edilmezmiş.Şimdi yatakları bırakın evler ayrı ayrı olmuş.Ayrılığın hiç birinde hayır yoktur.Kadın tek başına otelde tatil yapabilir mi bu ne rezalet bir şey.

Astrolojik açıdan zıt burçlar ilk anda kuvvetli çekim yaratırlar ve bu güçlü hoşlanma çoğunlukla aşk zannedilir.Bu aşk değildir.Bedensel hormonların güçlü çekime kapılmasıdır.Evlilik asla hormonlar üzerine kurulmaz.Ateş-Hava grubu burçlu kişiler birbirleriyle uyumludur.Toprak-Su grubu kişilerde birbirleriyle uyumludur ve bu tarz evliliklerde taraflar ani yükselen hormon şiddetiyle değil zamanla birbirlerini tanıyarak birbirlerini severler ve aşk o sevgiden doğar.

Çevrenizdeki yürümeyen evlilikleri inceleyin ve görün.Ateş-Su veya Ateş-Toprak veya Hava-Su veya Hava-Toprak burçlu kişilerin evlilikleri hep sorunlu evliliklerdir.Ya yürümemiş boşanmışlardır yada işte yukarda yazdığım gibi ya çocuklar yada para ilişkili sorunlardan cehenneme dönmüş vaziyette kör topal gitmekte sadece kağıt üzerinde kalmış evlilik grubuna girmiştir.

Farklı kültür ve farklı aile üzerinden yapılmış evliliklerde hep sorunludur.Pamuk prenses masalı sadece bir masaldır o masalları sakın gerçek zannetmeyin.Evlilikler masallar üzerine oturmazlar.Kralın oğlu asla bir hizmetçiye kapılmaz.Hormon çekimine uğramış olsalar da bu sadece yatak zevki oluşturur birkaç saatlık o kadar.Ama evliliğe gücü yetmez.

Farklılık hep güçlü çekim yaratır ama bu aşk zannedilir.Aşk sevgiden doğar.Hormonsal çekim ise cinsel aktivitedir.Uzun soluklu değildir, olamazda.Ama evlilik sadece yatak odasından ibaret değildir.Zamanla cinsellik çekiciliğini kaybettiğinde evlilik balonu patlar ve acı gerçek ortaya çıkar.

Kırk yıllık evli ve hala birbirlerinin ellerini tuttuklarında birbirlerinin gözlerine baktıklarında kendilerini gören o müthiş insanların evliliklerini inceleyin isterseniz.Cinsellikleri bitmiştir ama aşkları ilk günkü gibi tazedir.O elleri başka bir el asla tutmamıştır.Sadakat ve güven aşkın gıdasıdır.Birbirlerinin üstüne asla gül koklamamışlardır, bırakın gül koklamayı yan gözle bakmamışlardır.Onlar tek hayatlarında sadece birbirlerine soyunmuşlardır.

Şimdi nikah ömasasında verilen söz balayında bitiyor.Zaten balayı tabiride yanlış bence.Balayı bal arılarının geçirebileceği bir aydır.Sineklerin,sivri sineklerin,eşek arılarının,kenelerin,pirelerin balayı olmaz.

Son sözüm siz balarısı mısınız ? Eğer balarısı iseniz çiçeklerde kendinize bir balarısı bulun ve kovanınızda birlikte yaşlanın.
27 Haziran 2009 Cumartesi
UĞUR ÖZALTIN