Arama
Arama
En son konular
En son konular
İnsan Tanıma Yöntemleri
1 sayfadaki 1 sayfası
İnsan Tanıma Yöntemleri
Hayel kırıklığına her uğrayışımda her kırıldığımda her gücendirildiğimde her anlaşılamadığımı hissedip Spil dağının tepesine çıkıp <<yeter uleeennn>> diye bir nağra atmak istediğimde her şeye rağmen ilk aklıma gelen NEREDE YANLIŞ YAPTIM veya yapıyorum demektir.
Karşımdaki kişi beni neden üzdü, bilerek mi bilmeden mi yaptı, ben mi buna sebep oldum, farketmediğim bir yoldan onu etkileyenler mi var, şartları mı onu gerektirdi, menfaatlerini mi önemsedi yoksa beni birşeyden mi korumaya çalışıyor, geçmişimin defterleri mi önüme kondu ettiğimi mi buldum yoksa ?
Bu soruların net cevabını bulmadan tepki vermek istemem ama bazen sabredemiyorum ve hatalarıma bir hata daha ekliyorum.Geleceğime bir mektup daha atıyorum ve yine bir acıyla önüme konacak bir fatura daha hazırlıyorum.
Bugünün acıları geçmişin yanlışları olduğu gibi yarınki acılarımızıda bugünden hazırlarız.heveslere kapılır yanlışa dalarız,sinirlenir kızar yanlışa düşeriz, hırslanır şehvetlenir yanlışlara sürükleniriz.Ve zannederiz ki yarın bu yanlışlar önümüze birer acı birer diken olarak çıkıp ayağımıza batmayacak.AMA BATARLAR.
Neden göstermedin deyip kızmayın sakın kimseye. Neden göremedim deyin sorun kendinize.
Sabah işe geç kalırsanız çıkışmayın hanımınıza veya annenize, neden uyanamadım deyin sorun kendinize.
Arabanızı çarpsanız direğe küfretmeyin elektrik kurumuna sorun neden çarptım diye kendinize
Trafik cezasına karşı çıkmayın suçu sarhoşluğunuzda arayın bence.
Halinden devamlı şikayet eden yaşlı ihtiyarları hiç sevmem.Gençliğinde neydin acaba derim içimden. Yokluklarının zorluklarının içinde gözleri gülen dilinden duası eksik olmayan ihtiyarları çok severim.
Biz engellilerde de şikayet etme hali bizlere hiç yakışmıyor.Halinden şikayet eden farkında olmadan KADERE İSYAN ettiğini gösterir aslında anlayana.Kaderi takdir edene soru sorabilecek onu suçlayacak hatta ona hakaret edecek kadar kendimizi kaybetmeyelim.Hayvanların bile yapmadıkları yanlışı biz insan halimizde yapmamız yakışır mı ? Kedi hiç diyor mu SAHİBİNE <<beni neden köpek yaratmadın>> diye.Aklını kullanıyor Sahibinin ihsan ettiği tırnaklarını kullanıp ağaca tırmanıveriyor.Elindeki kabiliyetini kullanıyor ve köpekten kurtuluyor.Köpekte ağaca çıkamadığında SAHİBİNE isyan etmiyor.<<Neden bana tırnak vermedin bende ağaca çıkabilseydim>> diye.Ağacın altında iki üç havlayıp gidiyor başka sokağa.
<<Onlar hayvanlardan da aşağıdır...>> ayetini çok düşünelim ve hayatın resminde bu ayeti görmeye çalışalım.
İnsanları tanımak istiyorsanız işe kendinizi tanımaya çalışmakla başlayın.Hangi şartlarda nasıl davrandınız geçmişte bunu yanlız siz biliyorsunuz ve muhatabınız.Melek rolu yapanlar çoğunlukla şeytan çıkıveriyor.Biz kör olduğumuz için onun reklamına aldanıyoruz.Dükkanda 3 bölüm vardır.Vitrin,dükkan bölümü ve mutfak Wc bölümü.İnsanlarda dükkana benzerler.Vitrinlerine bakarda onlarla iş yaparsanız çoğunlukla aldanırsınız.Aynı zamanda esnaflığına bakacaksınız ve mutfağının temizlğine bakarsanız kolay kolay aldanmazsınız.
Şimdilerde aşk neden yaşanmıyor sorusunun cevabı bu sanırım.İnsanlar parfüm kokularında güzel vitrin yapıyorlarda mutfak bölümleri kanalizasyon çukuruna dönmüş.Aşk ateşi mutfaklarda yanar yemeği pişirir ama kanalizasyonda aşk ateşi yanmaz.Farelerden başka bir şeyde bulunmaz oralarda.Fare ile kediler aşk yaşasın.İnsanlar Musa olsunlar ateş arasınlar.
18 Aralık 07
UĞUR ÖZALTIN
Karşımdaki kişi beni neden üzdü, bilerek mi bilmeden mi yaptı, ben mi buna sebep oldum, farketmediğim bir yoldan onu etkileyenler mi var, şartları mı onu gerektirdi, menfaatlerini mi önemsedi yoksa beni birşeyden mi korumaya çalışıyor, geçmişimin defterleri mi önüme kondu ettiğimi mi buldum yoksa ?
Bu soruların net cevabını bulmadan tepki vermek istemem ama bazen sabredemiyorum ve hatalarıma bir hata daha ekliyorum.Geleceğime bir mektup daha atıyorum ve yine bir acıyla önüme konacak bir fatura daha hazırlıyorum.
Bugünün acıları geçmişin yanlışları olduğu gibi yarınki acılarımızıda bugünden hazırlarız.heveslere kapılır yanlışa dalarız,sinirlenir kızar yanlışa düşeriz, hırslanır şehvetlenir yanlışlara sürükleniriz.Ve zannederiz ki yarın bu yanlışlar önümüze birer acı birer diken olarak çıkıp ayağımıza batmayacak.AMA BATARLAR.
Neden göstermedin deyip kızmayın sakın kimseye. Neden göremedim deyin sorun kendinize.
Sabah işe geç kalırsanız çıkışmayın hanımınıza veya annenize, neden uyanamadım deyin sorun kendinize.
Arabanızı çarpsanız direğe küfretmeyin elektrik kurumuna sorun neden çarptım diye kendinize
Trafik cezasına karşı çıkmayın suçu sarhoşluğunuzda arayın bence.
Halinden devamlı şikayet eden yaşlı ihtiyarları hiç sevmem.Gençliğinde neydin acaba derim içimden. Yokluklarının zorluklarının içinde gözleri gülen dilinden duası eksik olmayan ihtiyarları çok severim.
Biz engellilerde de şikayet etme hali bizlere hiç yakışmıyor.Halinden şikayet eden farkında olmadan KADERE İSYAN ettiğini gösterir aslında anlayana.Kaderi takdir edene soru sorabilecek onu suçlayacak hatta ona hakaret edecek kadar kendimizi kaybetmeyelim.Hayvanların bile yapmadıkları yanlışı biz insan halimizde yapmamız yakışır mı ? Kedi hiç diyor mu SAHİBİNE <<beni neden köpek yaratmadın>> diye.Aklını kullanıyor Sahibinin ihsan ettiği tırnaklarını kullanıp ağaca tırmanıveriyor.Elindeki kabiliyetini kullanıyor ve köpekten kurtuluyor.Köpekte ağaca çıkamadığında SAHİBİNE isyan etmiyor.<<Neden bana tırnak vermedin bende ağaca çıkabilseydim>> diye.Ağacın altında iki üç havlayıp gidiyor başka sokağa.
<<Onlar hayvanlardan da aşağıdır...>> ayetini çok düşünelim ve hayatın resminde bu ayeti görmeye çalışalım.
İnsanları tanımak istiyorsanız işe kendinizi tanımaya çalışmakla başlayın.Hangi şartlarda nasıl davrandınız geçmişte bunu yanlız siz biliyorsunuz ve muhatabınız.Melek rolu yapanlar çoğunlukla şeytan çıkıveriyor.Biz kör olduğumuz için onun reklamına aldanıyoruz.Dükkanda 3 bölüm vardır.Vitrin,dükkan bölümü ve mutfak Wc bölümü.İnsanlarda dükkana benzerler.Vitrinlerine bakarda onlarla iş yaparsanız çoğunlukla aldanırsınız.Aynı zamanda esnaflığına bakacaksınız ve mutfağının temizlğine bakarsanız kolay kolay aldanmazsınız.
Şimdilerde aşk neden yaşanmıyor sorusunun cevabı bu sanırım.İnsanlar parfüm kokularında güzel vitrin yapıyorlarda mutfak bölümleri kanalizasyon çukuruna dönmüş.Aşk ateşi mutfaklarda yanar yemeği pişirir ama kanalizasyonda aşk ateşi yanmaz.Farelerden başka bir şeyde bulunmaz oralarda.Fare ile kediler aşk yaşasın.İnsanlar Musa olsunlar ateş arasınlar.
18 Aralık 07
UĞUR ÖZALTIN
Similar topics
» Baştan savma yöntemleri
» KİMDİR KÜLTÜRLÜ İNSAN ?
» KİMDİR AKILLI İNSAN ?
» LİTYUM ELEMENTİ VE İNSAN PSİKOLOJİSİ
» KİMDİR KÜLTÜRLÜ İNSAN ?
» KİMDİR AKILLI İNSAN ?
» LİTYUM ELEMENTİ VE İNSAN PSİKOLOJİSİ
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin