TÜRKLER BU TUZAĞA DÜŞMEZ

TÜRKLER BU TUZAĞA DÜŞMEZ

3 yaşındaki bir bebeye kendisi kadar büyük bir ayı oyuncak alır götürürler ve çocuğa ayıyı sevdirirler ya. Aaa bak ayı kardeş geldiiiii. Haydi onla oyna bakalım. Sev okşa uyut eeeee ninni söyle dizlerinde. Yemek yedir bak karnı acıkmış ayı kardeşin vs. Çocukta zanneder ki ayı çok zararsız cennetten çıkma bir melek. Anne babasından farksız bir şey. Böyle büyütülen çocuk 10 yaşına geldiğinde Uludağ gibi bir dağda ailesiyle ya da okul gezisinde otobüste ormanda mahsur kalıverir. İşte tam o gece gerçek ayı ile tanışma teşrifinde bulunurlar.

2 metre boyunda vahşi ayı mı ayı bir yürüyen kütük vardır karşılarında. Otobüste tüm çocuklar bağırış çığırışken okul müdürü ve otobüs şoförü de korkudan altına etmekle meşguldür. Ayı otobüsün etrafında dolaşırken ve içeri girmeye uğraşırken bir oğul arı gelir. Onlar bu ayı oğlu ayıya bir kovan ballarını çaldıran balarılarıdır. Balarıları şu şaşkın insanoğlunun yaptığını yapmazlar ve kovanda yeni doğmuş büyüyen bebelerine ayıyı melek gibi anlatmazlar, bebelerini kandırmazlar. Nedense bu salaklığı tek insanoğlu yapar.

Balarıları ayının başına öyle üşüşürler ki kocaman ayı minicik arılardan tırsar kaçar. Şimdi bu hikayeyi neden anlattım sanırım az çok anladınız. Ülkemizde yıllardır sinsice bir oyun oynanıyor ve Türk toplumu uyutulmaya salaklaştırılmaya uğraşılıyor. Bu rezil tuzakta bir yere kadar başarılıda oldular maalesef. PKK ve terörizmi aynı oyuncak ayı gibi tanıtmaya kandırmaya çalışıyorlar. Canilik, zalimlik, gaddarlık, vahşilik matah bir haltmış gibi pazarlanıyor. Onca şehidin hakkı ve ailesinin çektikleri görmezden gelinirken bu vahşilerin hakları Avrupa kafirler birliğinden bile korunuluyor. Ve ne acıdır ki, o Hıristiyan birliğine girme hayali bizdeki hükümetleri bile şaşı baktırıp kafir münafık birliğini secdegah haline getirtiyor.

Son 3 yıldır AB ye hoş görünme sevdasına DEMOKRATİK AÇILIM ile TERÖRLE MÜCADELE birbirine karıştırıldı. Terör örgütüne kök söktüren komutanlar Silivri de mahkeme önlerinde hesap verdirilirken teröriste HABUR KARŞILAMALARI düzenlendi. 1.5 yıl kuzey ırak’a hiç askeri operasyon düzenlenmemiş. Bu durum teröristler ve yandaşlarında şöyle bir yanlış algıya yol açmış bence. TC DEN NE KOPARABİLİRSEK BUNU SİLAHLA YAPTIK VE BUNDAN SONRA BİZE VERECEĞİ HER ÖDÜN YİNE ELİMİZDEKİ SİLAH İLE OLACAK mantığı bu teröristin zihniyeti olmuştur.

Bu yanlış algının oluşmasında hükümetin de CHP nin de, basınında yanlışları etken rol oynamıştır. Ama son günlerde akılların başlara geldiği görülüyor. Teröristin o oyuncak ayı olmadığı geçte olsa anlaşılıyor. Türkler aynı balarılarına benzerler. Bebelerine düşmanını dost diye öğretmezler. Ayı fıtratı gereği ayıdır ve arıların ballarını çalar kovanlarını dağıtır. Arı da asla ayıyı dost bilmez ayı oğlu ayılardan dostluk beklemez.

Gaflet ve dalalet uykusundan uyanın beyler. Hıyanetin zehirli hançeri kimin elindeyse öldür onu. Sakın acıma. Seni salaklaştırmalarına asla izin verme. Teröristten sana dost olmaz. Demokratik açılım başka şey terör başka şey. Sakın bunları karıştırma ve terörü hoş görme. Terörist toplum düşmanıdır ve kafirdir bunu unutma. Sana şöyle bir beyin yıkama uygulanıyor. 30 YILDIR TERÖR ASKERİ OPERASYONLARLA BİTİRİLEMEMİŞ diğer taraftan da hemen şunu ekliyorlar PKK HER ÖDÜNÜ ELİNDEKİ SİLAHLA ALIYOR ya hu bu ne perhiz bu ne lahana turşusu böyle. 30 yılda 40 bin kişi ölmüş ve bunun 35 bini pkk teröristi. Düzenli ordu ile bir cinayet şebekesi bunlara göre savaşıp birde zafer kazanmış sanki. Bu ne tuhaf bir körlüktür ya da şaşılıktır hayret. Bu cinayet şebekesinin ardındaki destekleri de unutmayın. Çoğu ABD ve AB kaynaklı.

Ben onu bunu bilmem arkadaş teröristin sırtından sopayı, karnından korkuyu eksik etmicen. Gördüğün yerde mermiyi hap gibi yutturacan. Her ay en az 3-5 defa kandil ve diğer kamplarını yerle bir edecen.Terörist ne anlar demokrasiden insanlıktan ilimden kültürden. Terörist sopadan anlar. Vurdukça sopayı başı yerden kalkmaz postal yalar. Eğer bir salaklık eder de adam zannedersen elin vahşisini kıçı kalkar kandile, sığmaz kibri ve poposu köyüne.
20 Ağustos 2011 Cumartesi
UĞUR ÖZALTIN