ROLLER VE GERÇEKLER

**Admin** Çarş. Mayıs 27, 2009 2:27 pm

Hayatın en anlaşılmaz gizemleri bu konuda gizli bence.TV dizilerinde sevdiğimiz veya nefret ettiğimiz aktörleri gerçek yaşamlarında hiç tanımıyoruz.Onları rollerine göre değerlendirip ya seviyor yada nefret ediyoruz.Bazen çok ahmak buluyor bazende süper akıllı etiketini yapıştırıveriyoruz.Aslında hiç birini tanımıyoruz.

Tanımadığımız birini sevmek veya nefret etmek ne kadar saçma aslında.Tıpkı spor stadında futbol maçında yığınla küfürü salladığımız HAKEM e 5 dakika sonra alkışlayabilmemiz gibi.Yığınla küfür edilen bir adamı tanıyor muyuz ? Futbolcular ve spor klüpleri ceplerini dolduruyor biz ise ruhumuzu küfürle batırıyoruz.HAKEM isminin Allahın 99 esmasından biri olduğunu hiç düşünmeden küfürleri savuruyoruz.

Adliyelerde de HAKİM esmasına yığınla laf savrulur.Düşüncesizce yapılan davranışlar aslında nelere sebep olur hiç bilmeyiz.

RAHİM dünyada kadınlarda aktif esmalardandır.Bebekler rahimlerde döllenir üretilir.Kadınlarına zulmeden bir toplum düşünün birde, anasına,karısına,kızkardeşine her türlü zulmü reva gören bir toplumun geleceği nasıl olur sizce ?

Ribaya bulaşanın durumunu anlatmak açısından verilen örnek çok düşündürücü.Riba yiyenin ANASIYLA ZİNA etmiş gibi olacağı uyarısını düşünelim mi biraz ?ANALARIN AYAKLARININ ALTINDA CENNET var ve o analarla zina ..........Bunu düşünelim lütfen

Riba ve zina birleştirilmiş o örnekte dikkat ederseniz.İnsanda iki yön vardır biri ticari diğeri sosyal hayat.Riba ve Zina tam burada yani Riba ticarette hırsızlığın,çalmanın,aldatmanın adı, Zina da sosyal hayatta çalmanın,aldatmanın adıdır.Ve bedelide çok ağırdır.
Araştırmalarıma göre :
RİBA
1-Ticari hırsızlığın,eşkıyalığın,dolandırıcılığın,hilekarlığın ta kendisidir ve banka faizi o anlamı daraltmakta ve bazı uyanıklara meydan açmaktadır.Banka faizi diye diye banka sahibi olanlara RİBA dan haberiniz var mı demek gerekir.
2-Sattığı malın ayıbını örten,gizleyen riba yemiş olur.
3-Boncuklarını ayırmadan altın gerdanlık,bilezik gibi takıları satan riba yemiş olur.Çünkü geri alırken kuyumcular boncukları çıkarıpta tartıyorlar.Hayret edersiniz ki kuyumcuların çoğunluğu çember sakal hacı hoca takımıdır.Çaktırmadan boncukları altın fiyatına satıverirler.
4-Müşteri kızıştırmak riba yemektir.
5-Fiyatları vadelendirip 2-3 kat pahalı satış da ribadır.
6-Sıkıntıda olanın elinden malını öşürlemekte ribadır buna çok sahtekar ticaret der ama inanmayın o ribadır hırsızlıktır.
7-Türlü parasal kataküllelerin,çekiliş,yarışma adı altındaki tüm para cukkalamaları ribadır sonuçta hep onlar cebini doldurur siz dolandırılırsınız çünkü.

Sonuçta riba ya karşı çıkmayan ondan korunmayan geleceğini satmış demektir.Geleceğin satılması da bir anlamda nesillerin evlatların satılmasıdır yani anaları,kadınları,kızkardeşleri satılır.Zina ve riba buluşmuş olur.
09.01.2008
UĞUR ÖZALTIN

MAFYA KİMLER

Kafamda ne zamandır bir soru oluştu ve cevabını hala aramaktayım.
Günümüzde holdingler mi mafyalaştı yoksa mafyalar mı holdingleşti ?
Bu çok merak ettiğim soru üzerinde biraz gezinelim bakalım akıl oltamıza hangi fikir balıkları takılacak.

Siyaset,ticaret ve bürokrasi yıllardır dayanışma halinde birbirlerini finanse ettiler.Ticaret erbabı zenginler kukla siyasetçileri menfaatları gereği tercih ettiler.

Siyasetçilerde kukla bürokratları her zaman tercih ederek bu kısırdöngüyü oluşturdular.Kısırdöngü yıllarca öyle bir gelişti ki, günümüzün MAFYA tabir edilen suç şebekelerini oluşturdu.Bu şebekeler öyle bir koordine hale geldiler ki, siyaseti,ticareti ve bürokrasiyi ele geçirdiler.

İşte ülkemizde yaşanan sorun aslında budur.Siyaset,ticaret ve bürokrasi kendi oluşturdukları canavarın kuklası olmuştur.Şimdiki savaşın adı budur.Devlet mafyalaşacak mıdır yoksa mafya prangalarla bağlanacak mıdır ?

Mafya nasıl çökertilir ve sosyal devlet yeniden nasıl inşaa edilir ?
Bir kısım siyasetçi ve ticari zengin <<AB ye kapağı atarsak bu pislikten kurtuluruz>> hesabı peşinde koşarlarken, bir kısım bürokrat da rahmetli Vali Yazıcıoğlu modelinden yana kahramanlığa yürümekteler.

Ülkemiz gerçekten bir yol ayırımındadır ve mutlaka bir seçeneği seçmek zorundadır.Önünde bu iki yoldan başka yol da görünmemektedir.

Mafya devleti ele geçirecek midir yoksa mafya yerle bir edilebilecek midir ? Korkaklıklar mafyayı devamlı güçlendirmekte.Cesur insanlar korkutulmakta,şantajla eğdirilmekte,pusturulmakta.Bu gidiş nereye varır bilemiyorum ama şehirleri gecekondu kültürü ele geçiriyor.Mafya da gecekondu semtlerinden güç buluyor.Yöneticiler bu cahil kitlenin emrine girer de canavarı dahada büyütürlerse önümüzdeki yıllarda bir içsavaş tehlikesi çok güçlü olasılıktır.

AKP nin kentsel dönüşüm planları ve ucuz ev sahibi olma planları ve planlı şehirleşme çabaları hep bu içsavaş tehlikesinden korunma ve tedbir alma görüntüsüdür.Tehlikenin boyutlarından sanırım farkındadırlar.Sayın başbakan İstanbulda belediye başkanlığı yaptığı için belkide olayın vehametini çok önce farketmiştir.

Devletin bu ele geçirilme planları 60 yıllardan beri sinsi sinsi işlemektedir.Devletin terör sorunuda aslında budur.Durum çok ciddidir.Şehirli halk bence biraz olayın farkında değildir.Korkarak,sinerek,pusarak meydanı mafyalara bırakmaktalar.Aslında örgütlenmeleri ve devletlerini korumaları şarttır.Ekonumik kaynaklar mafyalara kaptırılmamalıdır.

ÖSS sınavlarında da devlet kadroları siyaset,bürokrasi kadroları bu mafya etkilerinden korunarak elemanlar yetiştirilmelidir.Bebek katilinin eskiden SİYASAL BİLGİLER öğrencisi olduğunu unutmamak gerek ve tedbirler önceden alınmalıdır.Sınavlarda Ağrı dağın yüksekliği bilnmesi bir şey ifade etmiyor aslında zararlı zihniyetleri ayıklayıcı sorular sormak daha akıllıcadır bence.
11.01.2008
UĞUR ÖZALTIN