HERKES YÖNETİCİ OLAMAZ

HERKES YÖNETİCİ OLAMAZ

Yöneticilik deyince aklınıza APARTMAN YÖNETİCİSİ gelmesin sakın. Gerçi yöneticilik dalının en küçük birimi apartman yöneticiliği olsa da benim yazım yöneticiliğin genel ve özel açılarına yönelik olacak.Yönetici olacak veya seçilecek kişide hangi özellikler olmalı ve hangi özellikler olmamalıdır ? Yönetici de biz neleri ararız ? Yöneticilik nedir ?

Yöneticilik nedir ile başlayalım. Yöneticilik bir ego tatmin yeri midir sağa sola emirler ve küfürler yağdıran yoksa işlerin doğru paylaşımını sağlama ve işlerin sonuçlarının doğru bitirilebildiğinin kontrol edildiği bir üst akıl mahali midir ? Tarla da amele başı da seçecek olsanız, dükkanınızda bir kalfa da seçecek olsanız, fabrikanıza bir müdür de seçecek olsanız, devlette ya da belediye de bir müdür-yardımcı atayacak olsanız illaki arayacağınız özellkler GÜVENİLİRLİK, TECRÜBE, SADAKAT,BİLGİLİLİK,CESARET, EKİP YÖNETİMİ özellikleri ilk sırada olacaktır. Bu özellikleri göz önünde tutmaz da sadece aynı aşiretten, aynı köyden, akrabadan, hemşehrililikten, aynı partililikten, aynı ideolojiden ya da ülkemizde yıllardır yapılan sadece BİLGİSİNİ ÖLÇME gibi tek yönlü ve vasat bir uygulamayla yöneticiler seçerseniz kendi kendinizi ateşe atmış olursunuz. Koca koca profesörlerin kopyacılardan oluştuklarını görür vatandaş olarak üzülürsünüz. İki lafı bir araya getiremeyenlerin edebiyat profesörü, ömründe iki fidan dikmemişlerin ziraat mühendisi, köyünde eşeğe binememişlerin şehirde 4x4 jeeplere bindiklerini makam arabalarında kurulduklarını görür vatandaş olarak üzülürsünüz.

Yönetici denildiği zaman aklıma hep Hz Ömer gelir. Adaletiyle meşhur olmuş bir şahsiyettir. Yönetici olmak isteyenlerin ilk okuması ve anlaması gereken kişidir bence. Hz Ömerin tecrübe ve tavsiyelerini anlamak bir yönetici adayı için şarttır. “Bana ayiplarimi, kusurlarimi söyleyen kimse Allahü tealanin merhametine kavussun.” Şu güzel söze düşünceye bir bakın lütfen ve birde günümüzdeki BURNUNDAN KIL ALDIRMAYAN sözde yöneticilere bakın. En basit bir eleştiriye tahammülleri olmayan, hiddetli bakışlarıyla dillerinden ateşler saçan günümüz yöneticileri daha ilk adımda sınıta çakıyorlar bence.Rasulallha efendimizin bir şehire Vali atarken o kişinin kendi çocuklarını sevmediği ve merhametli davranmadığını gördüğünde o kişiyi Vali olarak atamadığı bilinir. ÇOCUKLARINA MERHAMET ETMEYEN HALKA DA ZULMEDER demiştir.

Günümüz yöneticilerinin kibirli,hırslı,tamahkar,riyakar,korkak ve bukalemun tavırları ükemizi bugün yaşanılan sorunlara sürükleyip getirmiştir. Dul kadinlara, yetimlere sirtinda un tasirdi. Bu halini gören biri: Birakin biz tasiyalim deyince,
Hazreti Ömer: “Ya kiyamet günü günahimi kim tasir” buyurdu.Günümüzde dul kadınların,öksüz ve yetimlerin,sakatların,güçsüzlerin umutlarını sömürerek onları kah korkutarak kah mavi boncuklar dağıtarak milletin sırtından saltanat yaşayan yöneticilerin yüklendikleri kul haklarını yarın kim yüklenebilir bilemiyorum. Sosyal,siyasal,ekonomik her açıdan yönetici konumunda olanlar vicdanlı olmak zorundadırlar. Sadece kişinin bilgisi test usulüyle ölçülerek doğru yöneticiler bulunamaz, yetiştirilemez. Bilgisiz vicdanlı bir kişi kolay aldatılabilir fakat vicdansız bir çok bilgili de çok fena aldatır. Mutlaka vicdan ve bilgi bir kişide buluşmalıdır. Vicdanlı bir insanı bulup onu bilgilendirerek iyi bir yönetici yapabilirsiniz fakat vicdansız birini bilgilendirerek şeytanlaştırırsınız.
21 Nisan 2011 Perşembe
UĞUR ÖZALTIN.