Arama
Arama
En son konular
En son konular
ADEM İLE İBLİS
1 sayfadaki 1 sayfası
ADEM İLE İBLİS
ADEM İLE İBLİS
Suç ve kabahat çok farklı kavramlardır. Kabahat : Kusur, tekrar edilmeye müstehak hareket olarak tanımlanır. İstemeden yapılmış ve derhal düzeltilmesi gereken bir iş veya davranıştır. Suç ise çok farklıdır. Suçta kasıt vardır, sonucu bilinerek yapılır. Suçta özür dileme ile kurtulunacak bir durum söz konusu değildir.
Bu çerçeveden bakacak olursak İblis suçlu, Adem ise kabahatlidir. İblis emre isyan etmiştir, Adem ise vesveseye kapılıp kural çiğnemiştir. Kabahatini idrak edip gerekli davranışı ortaya koyunca Adem’in tövbesi makbul olmuş ve affedilmiştir. İblis Rahman’a asi olmuştur, Adem a.s ise Rabbine asi olmuştur. Bu iki durum çok farklıdır. Birisinde geri dönüş söz konusudur diğerinde geri dönüş mümkün değildir.
Hani bazen hiç kafamızda yoktur ve olaylar aniden gelişir. Birisi ile tanışırsınız ve o kafanızı çaktırmadan bulandırmaya başlar. İlk önceleri tuhaf gelen o görüşler sonra sonra size normalmiş gibi gelmeye başlar. O arkadaşınızın gazına gelir ve ortak bir işe kalkışırsınız. Öyle bir dolduruşa gelirsiniz ki, bir büyüğünüze de danışmayı akıl etmezsiniz. Sermaye sizden, emek de sizdendir. Fikir ondandır. Çalışır çabalarsınız aradan aylar geçer. Bir bakarsınız ki sermaye o arkadaşa geçmiş ve fikir size kaçmıştır. Siz borçların altında icralarla boğuşurken o arkadaş kendi şirketini açmıştır. O servet kazanırken siz büyük tecrübe kazanırsınız.
Siz akıllı davranmayıp gerekli tedbirleri almadığınız için kabahatli, o arkadaşınız ise sizden bir servet-ömür ÇALARAK SUÇLU OLMUŞTUR. Suçluya cezası şüphesiz verilir. Size de tecrübe kazanımı yoluyla RAHMET erdirilir. Sonuçta siz maddiyatta kaybetmiş ama maneviyatta kazanmış biri olarak bu misafirhaneden göçersiniz.
02 Temmuz 2011 Cumartesi
UĞUR ÖZALTIN
Vesvese
Şüphe. Tereddüt. Kuruntu. Aslı olmayan ihtimaller. (Vesvese, lügatta hışırtı, fısıltı gibi gizli ses demektir. Bu münasebetle gönülde tevali ve tekerrür eden gizli söze vesvese; ve bir nefse böyle bir söz ilka etmeğe de, vesvese vermek tâbir olunur.)
Ta-Ha suresi
117-) Fekulna ya Ademu inne hazâ adüvvün leke ve li zevcike fela yuhricenneküma minel cenneti fe teşka;
Dedik ki: “Ya Adem, muhakkak ki şu (iblis, vehim) senin ve eşin için bir düşmandır... Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra şakıy (mutsuz, cehennemlik?) olursun”.
118-) İnne leke ella tecua fiyha ve la ta'ra;
“Oysa senin için onda (cennette, ruhani boyutta) ne acıkma var ne de çıplak kalma”.
119-) Ve enneke la tazmeü fiyha ve la tadha;
“Ve kesinlikle sen onda (cennette) ne susayacak ne de güneşten yanacaksın”.
120-) Fevesvese ileyhişşeytanu kale ya Ademu hel edüllüke alâ şeceretil huldi ve mülkin la yebla;
(Nihayet) Şeytan (alt bilinç) ona vesvese verip: “Ya Adem, sana ebedilik şeceresi’ni ve eskiyip yok olmaz mülk’ü delalet edeyim mi?” dedi.
121-) Feekela minha febedet lehüma sev'atühüma ve tafika yahsıfani aleyhima min varakıl cenneti, ve asa Ademu Rabbehu feğava;
İkisi de ondan (şecere’den) yediler... SEV’ATları (cesedleri, avret yerleri) kendilerine zahir oldu da Cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar... Ve Adem Rabbine asi oldu da saptı/şaştı/yaşayışı bozuldu.
Meryem suresi
44-) Ya ebeti la ta'budişşeytan* inneşşeytane kâne lirRahmani asıyya;
“Ey babacığım!... Şeytan’a kulluk yapma!... Muhakkak ki şeytan Rahman’a asi oldu”.
Suç ve kabahat çok farklı kavramlardır. Kabahat : Kusur, tekrar edilmeye müstehak hareket olarak tanımlanır. İstemeden yapılmış ve derhal düzeltilmesi gereken bir iş veya davranıştır. Suç ise çok farklıdır. Suçta kasıt vardır, sonucu bilinerek yapılır. Suçta özür dileme ile kurtulunacak bir durum söz konusu değildir.
Bu çerçeveden bakacak olursak İblis suçlu, Adem ise kabahatlidir. İblis emre isyan etmiştir, Adem ise vesveseye kapılıp kural çiğnemiştir. Kabahatini idrak edip gerekli davranışı ortaya koyunca Adem’in tövbesi makbul olmuş ve affedilmiştir. İblis Rahman’a asi olmuştur, Adem a.s ise Rabbine asi olmuştur. Bu iki durum çok farklıdır. Birisinde geri dönüş söz konusudur diğerinde geri dönüş mümkün değildir.
Hani bazen hiç kafamızda yoktur ve olaylar aniden gelişir. Birisi ile tanışırsınız ve o kafanızı çaktırmadan bulandırmaya başlar. İlk önceleri tuhaf gelen o görüşler sonra sonra size normalmiş gibi gelmeye başlar. O arkadaşınızın gazına gelir ve ortak bir işe kalkışırsınız. Öyle bir dolduruşa gelirsiniz ki, bir büyüğünüze de danışmayı akıl etmezsiniz. Sermaye sizden, emek de sizdendir. Fikir ondandır. Çalışır çabalarsınız aradan aylar geçer. Bir bakarsınız ki sermaye o arkadaşa geçmiş ve fikir size kaçmıştır. Siz borçların altında icralarla boğuşurken o arkadaş kendi şirketini açmıştır. O servet kazanırken siz büyük tecrübe kazanırsınız.
Siz akıllı davranmayıp gerekli tedbirleri almadığınız için kabahatli, o arkadaşınız ise sizden bir servet-ömür ÇALARAK SUÇLU OLMUŞTUR. Suçluya cezası şüphesiz verilir. Size de tecrübe kazanımı yoluyla RAHMET erdirilir. Sonuçta siz maddiyatta kaybetmiş ama maneviyatta kazanmış biri olarak bu misafirhaneden göçersiniz.
02 Temmuz 2011 Cumartesi
UĞUR ÖZALTIN
Vesvese
Şüphe. Tereddüt. Kuruntu. Aslı olmayan ihtimaller. (Vesvese, lügatta hışırtı, fısıltı gibi gizli ses demektir. Bu münasebetle gönülde tevali ve tekerrür eden gizli söze vesvese; ve bir nefse böyle bir söz ilka etmeğe de, vesvese vermek tâbir olunur.)
Ta-Ha suresi
117-) Fekulna ya Ademu inne hazâ adüvvün leke ve li zevcike fela yuhricenneküma minel cenneti fe teşka;
Dedik ki: “Ya Adem, muhakkak ki şu (iblis, vehim) senin ve eşin için bir düşmandır... Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra şakıy (mutsuz, cehennemlik?) olursun”.
118-) İnne leke ella tecua fiyha ve la ta'ra;
“Oysa senin için onda (cennette, ruhani boyutta) ne acıkma var ne de çıplak kalma”.
119-) Ve enneke la tazmeü fiyha ve la tadha;
“Ve kesinlikle sen onda (cennette) ne susayacak ne de güneşten yanacaksın”.
120-) Fevesvese ileyhişşeytanu kale ya Ademu hel edüllüke alâ şeceretil huldi ve mülkin la yebla;
(Nihayet) Şeytan (alt bilinç) ona vesvese verip: “Ya Adem, sana ebedilik şeceresi’ni ve eskiyip yok olmaz mülk’ü delalet edeyim mi?” dedi.
121-) Feekela minha febedet lehüma sev'atühüma ve tafika yahsıfani aleyhima min varakıl cenneti, ve asa Ademu Rabbehu feğava;
İkisi de ondan (şecere’den) yediler... SEV’ATları (cesedleri, avret yerleri) kendilerine zahir oldu da Cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar... Ve Adem Rabbine asi oldu da saptı/şaştı/yaşayışı bozuldu.
Meryem suresi
44-) Ya ebeti la ta'budişşeytan* inneşşeytane kâne lirRahmani asıyya;
“Ey babacığım!... Şeytan’a kulluk yapma!... Muhakkak ki şeytan Rahman’a asi oldu”.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin