Ugur Ozaltin Makaleleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46)

Aşağa gitmek

öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) Empty öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46)

Mesaj  Ayhan Sarıkaya C.tesi Kas. 14, 2009 7:26 am

BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (46)


öykü:Buse'nin Göz Yaşları(46) 47775
Resmi büyük görmek için tıklayın

Buse,kocasının bu durumundan dolayı tamamen kapana sıkışmış hissediyordu kendisini…Kocasının yaralı haliyle uğraşmaktan canı çıkmıştı neredeyse.Arada bir işittiği emir vaki sözleri,onu yiyip bitiriyordu..

-Sakın ha,ağzından en ufak bir boş kelime çıkmayacak.Kimseleri odama yaklaştırmayacaksın.Bir kaç gün böyle yatayım.Ondan sonra kendimi toparlarım…

“Canın cehenneme,Allah’tan bulursun inşallah” diye intizar etmekten de geri kalmıyordu.

Ortada bir cinayet vardı.Sonuçta bir insan öldürülmüştü.Bunu da kocası ağzıyla itiraf ediyordu zaten…Ne yapması gerektiğine bir türlü karar veremiyordu.”Bu caninin elleri ahtopat gibi .Bir yapışmaya görsün.Şimdi bu katili , sessizce ihbar etsem,nasıl anlayabilir?…Nasıl?…Eğer bir anlarsa işte o zaman, beni yaktığı gibi ;Amasya’daki aileme kadar zarar verir…Peki ihbar etmeyip sussam;cinayete ortak oluyorum o zaman da…Şu anda bıçağın sırtındayım…Her iki taraf da b…tan “ diye düşünceler gelgitinde yalpalanıp duruyordu…Beyni,iki üç gün sadece bu düşüncelerle debelenip durdu…Bir taraftan da korkuyordu.Kendisi her neyse.Ölse de gam yemezdi.Ölüm onun için kurtuluş sayılırdı.Her şeyden bıkıp usandığı zamanlarda; “Ah!..Bir ölebilsem,ah bir ölebilsem!..” diye kendinden vaz geçtiği,yaşamını anlamsız bulduğu oluyordu…Ama nafileydi…Yine de beyninden bir ses:

“Yaşama sarılmalısın. Birden yok olup gitmek,mağlubiyeti kabullenmek;aciz,çaresiz,zavallı insanların baş vuracağı yöntemdir…Sen,yaşama sarılmalısın.Çünkü sen, yakında anne olacaksın.Anneliğin kutsal değerlerini tadacaksın...Eğer kendini ölümün soğukluğuna teslim edersen;bil ki karnındaki bebeğini de öldürmüş oluyorsun ve yaptığın eylem; cinayet. Senin de katilden farkın kalmıyor... Tamam mı Buse?...Tamam mı Buse?...” diyordu…Beyninde yankılanan bu ses,dalga dalga bütün benliğini sarıp kavuruyor;kendisini ,olumsuz düşüncelere sürüklemekten kurtarıyordu…

Kocasına iki üç gün boyunca ilgide kusur etmedi.Yine etrafında pervane oldu…Hiçbir tarafa çıkmadı.Kimseler de onu merak etmedi.Sadece kocasına, tuvalet ihtiyacını karşılaması için köyün mini marketine uğramış,marketçi Hüsne’den çocuk lazımlığı almıştı…Bunu alırken de Hüsne,kendisiyle hoş sohbet yapmaktan geri kalmamıştı…

-Buse gelin,nerelerde kaldın?Hiç gözükmüyorsun kız?...Valla bugün de gelmeseydin var ya aklımdan ne geçiyordu,biliyor musun?

-Ne geçiyordu,Hüsne abla?

-Bu kız, kesin doğurmuştur, geçiyordu…Maşallah senin de doğuracan yok valla.Muhtarın gelini bile doğurdu,bir tek sen kaldın ya…Allah Allah,şaşırdım gitti…

-Abla, muhtarın gelini muhtardan dolayı torpillidir ya…Benim torpil yapacak kimsem yok ki…

-Aman canım senin de düşündüğün şeye bak…Çam yarması gibi kocan var kız arkanda…Maymun suratlı ama belki işe yarar ha bu konularda…Her neyse bu lazımlığı çocuğuna hazırlık olsun diye mi alıyon yoksa?

-Evet abla,ben taa bir yıl sonrasını düşünerek hareket ederim.Şimdi elimde para varken alayım da…Sonra ne olur ne olmaz…

-Kızım senin de düşündüğün şeye bak…Sanki senden para isteyen var da..Ha nasıl gidiyo köy doktorluğu,söyle bakem?

-İdare eder.Daha geçenlerde yandaki komşulara iğne yapmaya gittim.Hem kadınların cinsel sorunlarını dinledim.Aklımın yettiğince biraz bilgi de verdim…

-Ya Buse,iyi dedin şu cinsel sorunları.Benim de bir derdim var.Şu benin herif var ya;tam üzerimde at gibi kişnerken erken boşalma yapıyo ya.Valla yaptığım işin zevki de yarım kalıyo…Ne yapacağımı şaşırdım .Benimki de can yani.Benim de kadın olarak hakkım değil mi kız, sevişmenin doruğuna ermek.Söyle bakem, ne yapçam ben bu adama?

-Aklımın sardığı kadar;sigara içiyorsa kesinlikle sigarayı bırakacak.Gerçi biz içiyoruz ama daha genciz.Sonra fazla yağlı şeyler yiyip de damarları tıkamasın.Klostrolu yükselebilir.Stres yapmasın…

-Eee,Buse gelin desene sen şu işe; kıssadan marketçiliği bırakın diye…Alacaklar yüzünden stres benim adamda.Sigara bol diye günde iki paket içmek benim adamda…Yağlı etler yemek benim adamda…Nerdeyse dağdaki domuzları bile yiyecek adam,öyle iştah var ….

Gülüştüler… Buse,marketten ayrılırken,Hüsne arkasından bağırıyordu:

-Sık sık gel Buse. Gözlerim yolarda kalmasın ha…

Buse de “Tamam,olur “ dercesine uzaktan el salladı…

Buse’nin kocası on gün sonra ayağa kalkıp,düzgünce yürümeye başladı.Dışarıya çıktığında “ ohh be hayat varmış” diye mırıldandı…Çıkmadan önce de yine sıkı sıkı tembihlerini eksiltmedi:

-Bilmiş ol,hatun.Eğer ağzından en ufak bir yanlış kelime çıkarsa ağzının içine tacancayı dayar bütün şarjörü midene boşaltırım.Bunu unutma.Her şeyine katlandım ama buna katlanamam…

Buse,yine karşılık vermedi.Bu zamana kadar sadece babasının ölümünde bir haftalık izin koparmak için dikleşmişti hepsi o kadar…Ondan sonrasında ağzından en ufak bir saygısızlık belirten kelime sarf etmemeye özen göstermişti…

Ahmet efendinin ilk işi iki erkek çocukları Hasan ile Süleyman’ı yanına çağırıp gizli bir yerde toplanıp durum değerlendirmesi yapmak oldu.

Karşısındaki çocukları mum gibi duruyorlardı.Biraz Hasan vurdum duymazdı ama o da arada yuvarlanıp gidiyordu…

-Hasan, Süleyman, evlatlarım;ortada her hangi bir delil bırakmadınız değil mi?Sizlere çok güveniyorum…

Süleyman, ileri atılarak:

-İz bırakmadık baba. Deli Osman’ın leşini “ormanlık mevkisindeki” ormanla bitişik olan şu kıraç olan tarlanın sınırına iki metre eşeleyip de gömdük…onu oraradan in cin çıkaramadığı gibi kendisi de çıkamaz zaten…

-Afferim oğullarım.Sizlerle gurur duyuyorum…Bu yaptığınız iyiliğe karşılık ben de sizlere bir kıyak yapmayı düşünüyorum…

Çocukları,can kulağı ile babalarının söyleyeceklerini bekliyorlardı…

Ahmet efendi:

-Bakınız,benim bir ayağım çukurda.Bugün varım,yarın yokum.Sağlığımda tarlalarımın tamamını ikinize üleştirmek istiyom…Servetim,kızlara kalmasın.Yarın bir gün enişteniz olacak o tokmakçılar,başınıza bela olurlar…İlla da miras isteriz diye başınızın etini yerler…Tamam mı?...

Her ikisi de birden:

-Sağ olasın baba.Bizi düşündüğünüz için…


Ahmet efendi, içinde gizli tuttuğu,kimselere açıklamadığı bir tehlikeden daha kurtulmuş olduğuna, kendini inandırmış olmanın iç huzuruyla rahatladı…

“Oh be Buse belasını da böylece saf dışı etmiş oldum. Ben öldükten sonra bu orospuya arazilerim kalmasın. Zaten birkaç güne kadar da dünyaya piçini getirecek…Şu defteri yıktığım iyi oldu…Yok çocuk,sevgilisinden doğmalıymış da,falan filan…Boğazını sıkıp öldürmediğime dua etsin…

Boz atına binip, araziye doğru içindeki bütün korkuları atmışçasına atını mahmuzlayıp rahman yürüyüşle uzaklaşıp gözden kayboldu…


(DEVAM EDECEK)

Ayhan Sarıkaya

Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz