Ugur Ozaltin Makaleleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Buse'nin Göz Yaşları(60) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

Buse'nin Göz Yaşları(60)

Aşağa gitmek

Buse'nin Göz Yaşları(60) Empty Buse'nin Göz Yaşları(60)

Mesaj  Ayhan Sarıkaya Perş. Ara. 24, 2009 9:11 pm

BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (60)


Buse'nin Göz Yaşları(60) 49132
Resmi büyük görmek için tıklayın



Buse, kıvrıldığı yatağın ucundan uyanıp doğruldu. Şöyle bir esneyip kollarını sağa sola gerdi. Uykunun rehavetinden kendisini kurtarmaya çalışırken birden boş yatağa gözleri kaydı.Kocası,bu saatte yatıyor olmalıydı.Gözlerini ovalayıp tekrar dikkatlice baktı boş yatağa…Yorgan dağınık duruyordu.Tuvalete gidildi süsü verilmiş olmalıydı.Buse’nin beyninde şimşekler çakmaya başlamıştı.

“ Nihayet, adam yapacağını yaptı. Aklına koyduğunu gerçekleştirdi sanırım.” Diye düşündü. Çekmecenin alt gözüne eğilip baktığında gerçek ortaya çıkmıştı artık. Elbise torbası boş olarak kıvrılmış şekilde orda duruyordu.

-Hastam firar etti, ha…Zaten adamın cinleri tepesinde geziyordu.Biraz iyileştiğine kanaat getirince kaçıp gitti…Vay be!..

Biraz sonra sabah kahvaltısı için hizmetli, önündeki yemek arabasını içeriye sokuverdi. Buse, sadece kendine ait olan tableti aldı. Hastanınkini es geçmişti artık. Ona almanın da bir anlamı kalmıyordu. Hizmetli,boş yataktaki hastanın tuvalete gitmiş olacağı varsayımıyla,eliyle Buse’ye işaret edip:

-Hastanın kahvaltısını unuttun Buse hemşire diye uyarıda bulundu.

Buse:

-O artık, yemeyecek…

Yanıtı kısa ve ölgündü. İsteksiz bir tavır içerisinde söylenilmiş kelimelerin soğukluğu hissediliyordu.

Kahvaltıdan sonra da ivedilikle koridorların ve odaların paspası yapıldı. Bu temizlik, doktorların vizite ziyaretlerinin haberciliğini yapıyordu. Her sabah tekrarlanan rutin işlerdendi.

Buse, doktorların gelmesi yaklaştıkça; farklı bir telaş içerisine girmeye başlamış,biraz da paniklemişti.Her ne kadar kendisinin tanınmış olduğunu kabullense de yine de resmiyette bir terslik çıkabilir endişesini taşıyordu.Ne zamanki hafızasını toparlayıp da sağlıklı düşünmeye başladığını hissettiğinde;yanındaki hastalara ve refakatçilerine bir takım sorular sormaya başladı:

-Elif abla, benim hastayı dışarı çıkarken gördünüz mü?

-Valla Buse bacı, o anda uyuyormuşum ki davul çalsalar yanımda duymazdım. Huyum kurusun , uykum çok ağırdır…Bu sözlerinin ardından kendi söylediklerini tasdik edercesine gevrek gevrek gülümsedi…

-Bekir emmi, senin görmüş olman lazım.Sen geceleri sabaha kadar uyumazsın.Nasılsa adın gece bekçisine çıktı.Belki sen bilirsin,benim adamın hallerini…

-Kızım, haklısın.Ben görmeye gördüm de…Herhalde tuvalete gitmeye hazırlanıyor diye aklımdan geçirdim.

-Peki elbiselerini, odanın içerisinde mi giydi?

-Valla Buse gızım, benim uyumadığımı bildiği için odada giymedi sanırım.Yalnız koltuğunun altında bir şeyler vardı ama seçemedim doğrusu…

Buse,kaçağın yediği naneyi anlamıştı: “Hımm, demek ki elbiselerini tuvalette giydi,anlaşılan” diye mırıldandı.

Yarım saat sonra vizite ziyaretine dolaşan doktorlar, sekiz nolu odaya girdiklerinde Buse’yi yatağın başında otururken buldular.

Doktor:

-Buse hemşire, hastanız tuvalette mi yoksa?

-Firarda.

-Şaka yapmıyorsunuz ya…

-Gerçeği söylüyorum doktor bey. Maalesef firar etmiş…

-Hımmm. Yanındaki doktor arkadaşlarıyla kısa bir istişarede bulunduktan sonra:

-Yasal prosedür neyi gerektiriyorsa o yapılır. Senin üzülmene gerek yok. Seninle birazdan görüşürüz. Odama gelirsiniz…

-Peki doktor bey.

Ahmet efendi,tuvalette elbisesini giymiş, hışımla dışarıya çıkmıştı.Hastanenin önünde bekleyen ticari taksiyle terminale gelmiş,ilk otobüsle Amasya’ya biletini almıştı.
Zincirlerini kırıp özgürlüğüne kavuşan bir mahkum gibi hissediyordu kendisini.Hastanede yattığı süre içerisinde sigaradan da mahrum olmuştu.Önce terminalin içerisinde lokantaya girip çorba içti.Sonra da ivedilikle büfeye gidip bir paket sigara aldı.İlk sigarasını yakıp havanın boşluğuna doğru savurduğunda:

-Atın ölümü arpadan olsun diye mırıldandı…

Tam o esnada yine Deli Osman geldi gözlerinin önüne.Karınca deresinde pusuya düşürüldüğü halde Deli Osman’ı nasıl avladığını anımsadı.Silahlarındaki mermileri karşısındaki siyah gölgeye doğru boşaltmıştı.İşte o zaman Deli Osman’ın sonu oldu diye gözlerinin önüne getirdi,o anı…O sahneler,film şeridi gibi gözlerinin önünden kayıp gidiyorlar fakat tekrardan dalga dalga gelip beyninin içerisine yerleşiyorlardı.Hastaneden kurtulmuş olsam da :

-Bu gebermiş iblisten kurtulamayacağım, böyle gidişle diye sızlanıp duruyordu…
Otobüsün kalkış saatine kadar;

- Ben öldürdüm,ben öldürdüm…Öldürdüm..Ben katilim…kendi kendine bir aşağı bir yukarı dolaşarak söylenip durdu.Kan çekmiş de ivedilikle cinayet mahalline gitmenin telaşı vardı üzerinde.Her ne kadar iyi oldum diye hastaneden firar etmiş olsa da vücudunu bitkin hissediyordu.Aslında kendisi de farkında değildi.Güçlü bir mıknatısın çekim gücüne kaptırmış o istikamete doğru istek dışı sürüklenip duruyordu…Bu güç Deli Osman’ın çekim gücüydü.Bir an evvel Ahmet efendiyi kendi yörüngesine çekmek için sabırsızlanıyordu…

Ahmet efendinin gizemli dünyasına giren karabasanlar, onu bir çıkmazın içerisine sürükleyip anaforun tam merkezine fırlatıveriyorlardı… Kimselere söylemese de iç dünyasındaki fırtınaları, kendisine verdiği acılar yetip de artıyordu bile iç hesaplaşmalarının sonucunda…

Doktor, hastanın dosyasını incelemiş gerekli bilgileri Buse’ye aktarıyordu:

-Buse hanım,hastanın maddi herhangi bir sıkıntısı yok,hastanemiz açısından.Bizim hasta üzerindeki gözlemlerimiz önemliydi…Bundan sonra da onu silah zoruyla hastaneye yatıracak halimiz yok ya.Paşa gönlü bilir.

-Sağ olun doktor bey.

-Peki,Buse hanım.Sizinle iki aya yakın bir zamandır birlikteyiz.Artık hastanemizin fahri hemşiresi sayılırsınız.Bizim size yapabileceğimiz her hangi bir şey var mı?

Sorulan bu soru,ilaç gibi gelmişti Buse’ye.Son günlerde kendi vücudundaki sıkıntılar hat safhaya gelmişti.Sol memesinin altındaki kitle bezesi,böbreklerdeki sızlanmalar..”Hazır hastanedeyken bu sıkıntılarımı söylemeliyim” diye aklından geçirdi.

-Var doktor bey!..

-Buyrun sizi dinliyorum…

Buse,durumunu anlatınca memenin altındaki bezeyi inceledi:

- İnşallah bir şey yoktur…Sen şimdi gerekli tetkikleri yaptıracaksın .Ve öğleden sonra sonuçlara bakacam.Sana da üç gün yatış yazıyorum.Gerekirse yatış süresini uzatabilir ya da hiç yazmayabilirim.

Öğleden sonra alınan karar:

Böbrek üstü lenf kanseri ve göğüs kanseri başlangıcı.Uzun süreli hastanede yatması şart koşuldu.Bu karar,Buse için yıkım oldu.Oğlu Tamer’in hasreti burnunda tütüyordu.Gelirken annesine bırakmıştı ama gönlü hiçbir zaman rahat değildi.Onu kollarına alıp bağrına basmalıydı…Anne şefkati onu sarıp sarmalamalıydı…





(DEVAM EDECEK)

Ayhan Sarıkaya

Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz