Ugur Ozaltin Makaleleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64)

Aşağa gitmek

BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64) Empty BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI (64)

Mesaj  Ayhan Sarıkaya Paz Şub. 07, 2010 8:39 pm




Buse ilaçların etkisinden kurtulup hafızasını toparladığında zaman bayağı ilerlemişti. Bakışlarını tekrar yirmi bir nolu odasının içerisinde gezdirdi. Yandaki hasta refakatçisiyle konuşuyordu.Diğer hastanın kendisi ve refakatçisi de uyuyordu.Düşüncelerini belirli bir noktada odaklaştırmaya çalıştı.Vücudunu bayağı
bitkin, göğsüne ve böbreklerine doğru ara ara inen sızılar hissediyordu. Bu sızılar,sanki bir bıçak darbesi gibi saplanıyordu vücudunun belirli bölgelerine.Her saplanışta :

-Ah anam!..diye sızlanıp duruyordu.

Biraz sonra nöbetçi hemşire, elinde iğneyle içeri girdi. Dipteki hastanın serumuna ilaç şırınga edişini anlamsız bakışlarla izledi.Ortada uyuyan hastanın dosyasını kontrol etti.Bir şeyler yazıp durdu.Refakatçisini uyandırıp elindeki dereceyi hastasının koltuğunun altında beş dakka durması için tembihledi.Kadın,refakatçilik yapmaktan ziyade uyumaya gelmiş gibi bir hali vardı sanki.Hastasından çok kendisi kendinden geçip uyuyup duruyordu.

Hemşire,Buse’nin yanına gelince:

- Şimdi nasılsınız,Buse hanım?

-Biraz rahatım. Sadece sancılarım ara ara devam ediyor.Onlar da geçerse sağlama çıkacağım demektir.

-Zamanla hepsi geçecek. Sen üzülme yeter ki…Her şey yoluna girer.

Bugün sana ilaç vermeyeceğiz. Yarın doktorunla görüştükten sonra daha kolay ve uygun bir yöntemle tedavine devam edeceğiz sanırım…Şimdi sen de koltuğunun altına şu dereceyi yerleştirip beş dakka bekletir misin?

Buse,söylenileni hemen yaptı.Derecenin soğukluğu biraz ürperti verse de vücudunun sıcaklığı derecenin soğukluğunu hemen kaybetti.

Beş dakika sonra hemşire, tekrar odaya gelip dereceleri topladı.Hastaların vücut sıcaklıklarını, ayak uçlarında ranzanın üzerinde duran dosyalarına not etti.

Buse,tekrar yalnızlığına büründü.Hastaneye geldiğinde birden bire roller değişmişti adeta.Kocası Ahmet efendi iki ayın bitiminde iyileşmiş,nihayet tedavisinin tamamlanmasını beklemeden firar edip köye dönmüştü.Köyde ne yapıyordu?.Acaba oğlumu görmek için Amasya’da annemin yanına gitti mi? Sorularıyla kafası didişip duruyordu…Hiç sanmıyorum ama.Ondan babalık şefkati bile yok.Ya da benim çocuğuma gelince ayrıcalık yapıyor onu da pek anlamış değilim.Kendi egolarından başkasıyla ilgilendiği yok zaten.Aman olmasın canım.Adam resmen katil zaten.İnşallah gider gitmez cezasını çeker.Kendi suçluluğunu itiraf eder de yakayı kendisi ele verir.Zaten son zamanlardaki ruh hali bunu gösteriyordu.Kendi kendine sayıklanmalar,söylenmeler…

Bu düşüncelerinden sıyrıldıktan sonra kardeşi Emine geldi aklına.Köye geldiğinden bu tarafa haber alamamıştı kendisinden.Okula gittiğinden beri köye mektup da yazmamıştı.Köydeyken kardeşinin anlattıklarını anımsadı.Tugay’la filizlenen aşklarını anımsadı.Sonra kardeşini düşündü.Mutluluktan uçuyordu adeta,kardeşi.Tugay’ın resmini kendisine gösterdiği anda ise yıkılıp kalmış,ne yapacağını şaşırmıştı…”İyi ki kardeşime açık vermedim,Tugay’ın eskiden sevgilim olduğunu kendisine hissettirmedim,yoksa her şey alt üst olur,benim yıkıldığım yetmiyormuş gibi kardeşimin dünyasını da perişan edebilirdim” diye düşünceler hafızasında canlandı.Yatağının altına sıkıştırdığı defterini sol eliyle çekip aldı.Göğsüne yaslayıp oğlu Tamer gibi sevip okşadı.Sonra sayfalarını açıp tek tek çevirdi.Yazdığı yazıları ve şiirleri göz ucuyla süzdü,boş bir sayfaya gelince derin bir nefes alıp durakladı.Kalemiyle bir şeyler karalamaya çalıştı:


SARARIP SOLDUM

Ben bir aşka tutuldum,
Daha sevemeden ayrıldım,
Yüreğim yaralı hastayım
Ölümle kucaklaşmaktayım.

Niye böyleyim ben de anlamadım
Sararıp soldum
Acılarımla kavrulup durdum
Sesi kesilen bülbüle döndüm…

Böyle aşk kimde görülmüş
Sadece gelip beni bulmuş
Bir de kardeşim yaralanmış
Şimdi ne yapmalıyım bilmiyorum?...

Şiiri yazdıktan sonra defalarca okudu.Hastalığına isyan eder gibi Tugay’la olan aşkını da sorgulamaya başlamıştı.Tam bir çıkmaz içinde olduğuna inanıyordu.Bu durum karşısında kendi kendisine defalarca aynı soruyu sormuştu:

-Ben ne yapmalıyım,bu durum karşısında?

Aklından bir an kendisine psikolojik tedavi uygulayan psikolog geçti.Ona bütün dertlerimi açıklasam mı acaba diye düşündü.Bir şeyler yapmak zorunda olduğunu hissetti.Deşarj olmalıydı.Yoksa içinde biriken bu çıkmaz,onu başka sıkıntıların içerisine yuvarlayıp gönderecekti.Başka çaresi olmadığına kanaat getirdi.Bir tarafta eski aşkı Tugay,diğer tarafta da çok sevdiği kardeşi Emine vardı.İkilem içerisinde kalmıştı.Gerçi aşkı Tugay’la hiç bağı kalmamış; herkes, kendi yolunda gidiyordu ama az çok yüreğinde iz bırakan anılar vardı.İşte burada ne yapacağını bilemiyordu.Sessiz kalıp her şeyi sineye çekmeli miydi?Eğer öyle yapsa Tugay nasıl olsa her şeyin farkına varacak,belki de o da yıkılacaktı.Ya baştan tepki göstermeliydi ilerde daha fazla yıkım olmaması için.Ya da ne yapıp yapıp Tugay’la ayrı konuşmalıydı bu konuyu...Kardeşinin mutluluğu için Tugay’ı tembihlemeliydi…Böyle bir cesareti kesinlikle göstermek zorunda olduğunu hissediyordu…

Kafasını yastığa yaslayıp,bu düşüncelerinden sıyrılmaya çalıştı.Rahatlaması gerekiyordu.Elinde defterle tekrar göz kapakları ağırlaştı.Öylece uyuyup kaldı…


Not:Romanın kahramını,gerçek olup resimdeki kadındır..



(DEVAM EDECEK)

Ayhan Sarıkaya

Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz