Buse'nin Göz Yaşları(65)

Dün akşamki hemşire:

-Günaydın deyip yirmi bir nolu odaya gülümseyerek girdi. Hastaları tek tek dolaştı.Ortadaki hastanın refakatcısını yine uyuyor görünce dayanamayıp kırıcı olmayan ses tonuyla:

- Abla maşallahın var. Dışarıda uyumadığın günlerin acısını burada çıkarıyorsun.

- Ne yapayım hemşire hanım, nedense hastanede gözlerim kapanıyor. Sıcaktan mıdır nedir,anlamış değilim doğrusu…


- Neyse sen hastanın ihtiyaçlarının karşılanması için yardımcı olmayı imal etmede uyumana devam etsen de olur..

Gülüştüler.

Diğer hastaya da moral takviyesi olarak:

- Ayten hanım, bak bugün daha iyisin. Ateşin de düşmüş.Saçların da çıkmaya başlamış.Korkup duruyordun,saçsız kalacağım diye.Demek ki korkmana gerek yokmuş değil mi?

-Sağol hemşire hanım. Sayenizde hastalığımızı yenmeye çalışıyoruz…

-Hadi geçmiş olsun. Güzel günler sizleri bekliyor…

Buse’nin yanına geldiğinde:

-Bugün seni de çok iyi görmekteyim, Buse hanım.Nasılsın demeye gerek yok.Zaten renginden de belli iyi olduğu.Bak kalkıp yürüyorsun da.Bütün ihtiyaçlarını,refakatcı olmadan bile giderdiğine göre helal sana.

- Teşekkür ederim hemşire hanım. Sadece zaman zaman vücuduma saplanan ağrılar var.Onlar da bir geçse var ya turp gibi olacağım.Hastalık falan kalmayacak…

- Zamanla onlar da geçecek, merak etme sen.

- İnşallah, Allah’tan tek isteğim bir an evvel sağlığıma sonra da oğluma kavuşmak…

- Merak etme, sen de bu azim olduktan sonra hepsi olacak.
Konuşmasının tamamladıktan sonra Buse’nin yanında biraz daha bekledi.Söylemek istediklerini yavaş ve hoş bir ses tonuyla aktarmaya çalıştı:

-Buse hanım, birazdan psikolog doktorun seninle bazı şeyleri konuşacak.Hani dün akşam demiştim ya daha farklı bir tedavi metodu uygulanacak diye.Kolay bir metot.Korkmana gerek yok.Doktorun bunları sana tek tek anlatacak.Sen birazdan onun odasına gitsen iyi olur.Çünkü seni bekliyor.

-Peki.

Psikolog doktorun kendisiyle görüşme isteğine çok sevindi. Dünkü kafasından geçenleri anımsadı.Eskiden sevgilisi olan Tugay’la kardeşi Emine’nin aşklarına bir çözüm getirecekti böylece.Ne yapmalıyım sorusunun yanıtını bulacaktı.Kendisinin de çıkmaz içerisinde olduğunu kabulleniyordu.Hastalığım hakkında anlattıklarından sonra ben de bunarlı kendisine iletirim diye düşündü.

Biraz sonra psikolog doktoruyla karşı karşıyaydılar. Doktor bir iki hal hatır sorduktan sonra kendi anlatacağı konusuna geçmeden önce sormak istediği bir şey olup olmadığını tekrarladı.

-Doktor hanım, size anlatacağım hastalığımla ilgili değil. Bu konuda yardımcı olabilir misiniz?

-Tabi buyurun, Buse hanım. Her konuda yardımcı olmaya çalışırım.

-Yıllar öncesi evlenmeden önce Tugay adında sevgilim vardı.Onunla duygusal ilişkilerimiz oldu.Sonradan ben,şimdiki kocamla evlendirilmek zorunda kalınca onunla yollarımız ayrıldı.Şu anda Sivas Öğretmen Lisesinde son sınıf öğrencisi.

-Evet, Buse hanım.Anlattıkların gayet normal.Lütfen devam ediniz…

- Sonra kız kardeşim Emine, aynı okulu kazanınca orada tanışıyorlar ve birbirlerine aşık oluyorlar. Şimdi ben tam bir çıkmazdayım. Kardeşime aşık olduğun genç benim de sevgilimdi diyemiyorum. Birlikte oldukları zaman Tugay,benim farkıma varacak.Belki onun için de yıkım olacak.Tam bir labirentin içinde kayboldum doğrusu.Bir taraftan da hastalığım beni etkiliyor.Ne yapmalıyım doktor hanım,sizce?

- Öncelikle böyle özel bir konuyu benimle paylaştığın için teşekkür ederim sana. Pek öyle korkulacak bir durum yok. İyi olup köye döndüğün zaman nasıl olsa kardeşin sana geçmiş olsun demeye gelecektir.Bu konuları tekrar açarsın kendisine.Yakışıklı sevgilisiyle mümkünse tanışmak istediğini söylersin.Bu arada senin yanına geldiklerinde nasıl olsa Tugay gerçeği öğrenecek.Onunla ne yapıp yapıp tek konuşma imkanını yakalamalısın.İşte o zaman her şey sana kalır.

-Nasıl yani doktor hanım?

-Nasıl olacak Buse hanım. Öncelikle birbirinizi unutmanız gerektiğine söz verirsiniz.Sonra da kız kardeşin Emine’nin hayallerinin yıkılmaması için Tugay ile olan aşkının onayına vize verirsin olur biter,bütün mesele…Tugay ile aranızda sır olarak kalır,kardeşin Emine’ye çaktırmazsınız eskiden aşık olduğunuzu…Bana sorarsan,fikrim bu derim.Yine de senin farklı düşüncen varsa ona da saygı duyarım doğrusu…

-Tamam doktor anım,sizin dediklerinizi daha mantıklı buluyorum Fırsatını bulduğumda aynen uygulayacağım.

- Buse hanım, bu bittiyse asıl konuya geçeyim,müsaadenizle.

- Buyrun efendim.

- Senin hastalığınla ilgili farklı bir yöntem uygulayacağız.Bu senin sağlığın için.Biraz zorluklara katlanman gerekecek.Sana kemoterapi uygulayacağız.Bu da vücudunda biraz zorlanma yapar.Yan etkiler kendisini gösterebilir.Örneğin beş altı saat,sinirlilik,bitkinlik,çevreden nefret etme.Kimseyle görüşmemek gibi.Bir de vücudunda farklı şeyler olabilir.Örneğin saçlarının,kirpiklerinin,kaşlarının dökülmesi gibi…Tabii ki bunlar gelip geçici olgular…Kısa bir süre sonra eskisinden de daha güçlü bir şekilde gelecektir hepsi de…

Buse, doktorunu sadece dinliyordu.Yanıt veremedi.Vücudundaki dengesizliği nasıl kabullenecekti.Kafam, yumurta gibi olacak ha diye düşündü.Sonra da.

-Peki doktor hanım, kabullenmek zorundayım.Ama tek isteğim var.

-Söyle Buse hanım.

-Ben iyi olana kadar lavabodaki bütün aynaları kaldıracaksınız!...




(DEVAM EDECEK)