Arama
Arama
En son konular
En son konular
Ana Olabilmek
1 sayfadaki 1 sayfası
Ana Olabilmek
ANA OLABİLMEK
Ormanda bir kuş varmış.
Yumurtasını kırıp çıkan minik yavrusunu çok seviyor, onun için deli oluyormuş.
Diğer kuşlar ondaki bu yavru sevgisini hayran hayran seyrederlermiş.
Anne kuş yavrusu için çırpınır ona çeşit çeşit yiyecekler getirirmiş.
Ormandaki diğer kuş yavruları 3 öğün yemek yerken bizim yavru 9 öğün yermiş.
Günler geçtikçe yavrunun tüyleri pırıl pırıl oluyor ve -anne uçayım mı - diye sevinçle kanat çırparmış.
Anne -aman yavrum sakın uçmaya kalkma- der ve yavrusunu günde 12 öğün beslemeye çalışırmış.
Yavru irileşiyor şişmanlıyor ve her uçma isteğinde annesinin engellemesiyle karşılaşıyormuş.
Annelik işte yavrusunu öyle bir sahiplenmiş ki, bir türlü bırakamıyor.
Diğer yavrular daldan dala yavaş yavaş uçmaya bile başlamışlar.
Ama bizim yavru kocaman bir tavuk misali yuvaya zor sığıyor fakat hiç uçamıyormuş.
Annesi hala onu besleme derdinde çırpınıyor duruyormuş.
Gel zaman git zaman haftalar geçmiş.
Ormandaki diğer kuş yavruları kendileri uçmaya ve kendi karınlarını kendileri doyurmaya başlamışlar.
Ama bizim tombik yavru annesinden daha iri olduğu halde yuvada oturup duruyormuş.
Uçamıyor ve annesinin getireceği 24 öğünden birini hasretle bekliyormuş.
Sonbahar gelmiş çatmış.
Yapraklar yavaş yavaş ağaçlardan dökülmeye ve rüzgarlar biraz daha sert esmeye başlamış.
Tombik yavru geceleri üşümeye başlamış.
Yapraklar eskisi gibi korunak değilmiş artık.
Yağmurlarda yağmaya başladığında kışın sesi duyulmaya başlamış.
Anne kuş hala tombik yavrusunu beslemek derdinde uçuyor fakat eskisi gibi bol yiyecek yavrusuna bulamıyormuş.
Tombik yavru da uçamıyor annesini hüzünlü hüzünlü bekliyor açlıktan inliyormuş.
Bir kasım gününde soğuk kendini iyice hissettirdiğinde anne kuş yine yiyecek derdinde uçarken yuvasına gelmiş.
Yavrusunu sessiz ve buz gibi kaskatı kesilmiş bir şekilde bulmuş.
Anne kuşun feryadı ormanın taa derinliklerinden duyulmuş.
Kanatlarını çırpıyor yavrusunu uyandırmaya çalışıyormuş ama nafile.
Tombik yavrusu ölmüş.
Annelik bu feryatlar figanlar art arda.
Ağaca kızıp lanetler yağdırıyormuş neden yapraklarını döktün, yavrumu üşüttün diye.
Rüzgara lanetler okuyormuş neden bu kadar soğuk estin diye.
Onlar da dile gelmişler.
-Yavruna uçmayı öğretmeyen sen değil misin ?
Yavrun her uçmak istediğinde onu korkutup sindiren sen değil misin ?
Etraftaki diğer ANAlardan ibret almayan sen değil misin ?
Sonbaharı da kışın geleceğini de bilip tedbir almayan sen değil misin ?
Anne olup da ANA olamayan sen değil misin ?-
10 Eylül 2008
UĞUR ÖZALTIN
Ormanda bir kuş varmış.
Yumurtasını kırıp çıkan minik yavrusunu çok seviyor, onun için deli oluyormuş.
Diğer kuşlar ondaki bu yavru sevgisini hayran hayran seyrederlermiş.
Anne kuş yavrusu için çırpınır ona çeşit çeşit yiyecekler getirirmiş.
Ormandaki diğer kuş yavruları 3 öğün yemek yerken bizim yavru 9 öğün yermiş.
Günler geçtikçe yavrunun tüyleri pırıl pırıl oluyor ve -anne uçayım mı - diye sevinçle kanat çırparmış.
Anne -aman yavrum sakın uçmaya kalkma- der ve yavrusunu günde 12 öğün beslemeye çalışırmış.
Yavru irileşiyor şişmanlıyor ve her uçma isteğinde annesinin engellemesiyle karşılaşıyormuş.
Annelik işte yavrusunu öyle bir sahiplenmiş ki, bir türlü bırakamıyor.
Diğer yavrular daldan dala yavaş yavaş uçmaya bile başlamışlar.
Ama bizim yavru kocaman bir tavuk misali yuvaya zor sığıyor fakat hiç uçamıyormuş.
Annesi hala onu besleme derdinde çırpınıyor duruyormuş.
Gel zaman git zaman haftalar geçmiş.
Ormandaki diğer kuş yavruları kendileri uçmaya ve kendi karınlarını kendileri doyurmaya başlamışlar.
Ama bizim tombik yavru annesinden daha iri olduğu halde yuvada oturup duruyormuş.
Uçamıyor ve annesinin getireceği 24 öğünden birini hasretle bekliyormuş.
Sonbahar gelmiş çatmış.
Yapraklar yavaş yavaş ağaçlardan dökülmeye ve rüzgarlar biraz daha sert esmeye başlamış.
Tombik yavru geceleri üşümeye başlamış.
Yapraklar eskisi gibi korunak değilmiş artık.
Yağmurlarda yağmaya başladığında kışın sesi duyulmaya başlamış.
Anne kuş hala tombik yavrusunu beslemek derdinde uçuyor fakat eskisi gibi bol yiyecek yavrusuna bulamıyormuş.
Tombik yavru da uçamıyor annesini hüzünlü hüzünlü bekliyor açlıktan inliyormuş.
Bir kasım gününde soğuk kendini iyice hissettirdiğinde anne kuş yine yiyecek derdinde uçarken yuvasına gelmiş.
Yavrusunu sessiz ve buz gibi kaskatı kesilmiş bir şekilde bulmuş.
Anne kuşun feryadı ormanın taa derinliklerinden duyulmuş.
Kanatlarını çırpıyor yavrusunu uyandırmaya çalışıyormuş ama nafile.
Tombik yavrusu ölmüş.
Annelik bu feryatlar figanlar art arda.
Ağaca kızıp lanetler yağdırıyormuş neden yapraklarını döktün, yavrumu üşüttün diye.
Rüzgara lanetler okuyormuş neden bu kadar soğuk estin diye.
Onlar da dile gelmişler.
-Yavruna uçmayı öğretmeyen sen değil misin ?
Yavrun her uçmak istediğinde onu korkutup sindiren sen değil misin ?
Etraftaki diğer ANAlardan ibret almayan sen değil misin ?
Sonbaharı da kışın geleceğini de bilip tedbir almayan sen değil misin ?
Anne olup da ANA olamayan sen değil misin ?-
10 Eylül 2008
UĞUR ÖZALTIN
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin