Ugur Ozaltin Makaleleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
KORKUSUZ SELİM (35) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
KORKUSUZ SELİM (35) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
KORKUSUZ SELİM (35) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

KORKUSUZ SELİM (35)

Aşağa gitmek

KORKUSUZ SELİM (35) Empty KORKUSUZ SELİM (35)

Mesaj  Ayhan Sarıkaya Salı Eyl. 07, 2010 1:10 pm




İki saat sonra Tilki Kerim’in bütün adamları, tam tekmil, “baba”larını karşılarında hazır olmuşlar, emirlerini bekliyorlardı.

Tilki Kerim, onları bir bir süzdü. Kemikleşmiş üç adamına güveni tamdı. Diğerlerinin kendi emrindeyken henüz giriştikleri bir eylemleri olmamıştı. Onun için onlara kuşkulu bakmak zorundaydı. Hatta isimlerini bile hatırlamakta zorluk çekiyordu.Ali,Veli,Selami…İşte gerisini hatırlayamadı.

Yıllardır çalıştığı üç adamını ise; isimlerinden ziyade ruh hallerini bile bütün ayrıntılarına dek biliyordu. Onlarla içli dışlı bir arkadaş gibiydi. Orhan,Bekir,Salim. Üçü de aslan gibiydi. Hiç bir yamuklarını görmemişti.Hapishaneye girip çıkmalarına rağmen,ağızları sıkıydı. Tilki Kerim ismini sır gibi saklamayı becerebilmişlerdi.

Orhan, otuz yaşında, evli ve üç çocuk babasıydı. Tilki Kerim,onu;kendisi ile çalışmaya başladıktan sonra oturduğu gece kondu yaşantısından çekip almış, varoşlardan kurtarmış ve kendi villasına yakın bir yerde daire satın almıştı. Çağırdığı zaman, acil durumlarda beş dakika geçmeden hemen yanında oluyor, verilen emirleri aynen uygulamaya devam ediyordu. Hapishaneye girip çıkmak artık ona çocuk oyuncağı gibi geliyordu. Biliyordu ki arkasında kendisini koruyup kollayacak dev gibi bir “baba”sı olan Tilki Kerim vardı.Öyle de olmuştu.Üç kez hapishaneye girmiş.Bunlardan birinde altı ay,diğerlerinde iki yıl yatmasına rağmen;evinin bütün geçimini “babası” Tilki Kerim,sağlamıştı.Güveni tamdı.Öl dese ölecek durumdaydı.Bunda hiçbir sakınca görmüyordu.Sadakatle bağlıydı patronuna.

Örgüt içinde yaptığı görev, paketlenmiş esrarları,kamyonlarla,tırlarla yurt dışına çıkarabilmekti.Yaptığı iş oldukça riskliydi.Nerelerde,ne zaman rüşvet verilir çok iyi biliyordu.Yabancı dili İngilizcesi fena sayılmazdı.Bu yüzden yurt dışına çıkışlarda ve gittiği ülkelerde fazla zorluk çekmezdi.Sanki yaptığı işin piri olmuştu adeta.

Bekir, yirmi sekiz yaşlarında yakışıklı ve duldu. Bir kez evlenip boşanmış, bir daha da evlenmemeye tövbe etmişti. Bir çocuğu vardı. Onun velayeti de annesinin üzerindeydi. Haftada bir kez görmeye gidiyordu,ilk zamanlar.Şimdi ise ayda bir kez ancak gidebiliyordu.Açılan nafakada zorlansa da Tilki KERİM,sıkıntılarını gidermede Hızır gibiydi.Bu yüzden geçim sıkıntısı çekmiyordu.Bir kez hapishaneye girip çıkmışlığı vardı.Diğer elemanların;özellikle Orhan’ın yokluğunda Tilki Kerim’in işlerini yürütmede oldukça etkiliydi.Kıvrak ve ataktı.Silah kullanmasını çok seviyordu.Hatta değişik silah koleksiyonu olduğunu “babası” bildiği için özel günlerinde hediye olarak ona silah alırdı.Uzun boyuyla yılan gibi kıvranırdı.İçki kullanmaz,sadece sigara tiryakisiydi.Günde iki paket,az bile gelirdi.


Salim.”Deli Salim” derlerdi. Altı ay, tımarhanede yatmışlığı vardı.Kimsesizdi.Yetim büyümüştü.Tilki KERİM,ona bir nevi manevi babalık yapıyordu.Tımarhaneden çıktıktan sonra ona bir yıla yakın uzun bir süre psikolojik tedavi aldırtmış, ruhsal bunalımdan kurtarmıştı.Son zamanlarda başlayan migren belasıyla da uğraşmış,tedavisini yaptırmayı ihmal etmemişti.Tilki Kerim,kendisine böyle yardımcı olması karşında ona adeta ikinci bir Allah gibi tapmıştı.Sadakatle bağlıydı.O da silahları seviyor,verilecek emri yere getirmek için her an tetikte bekliyordu.Deli raporu olması,onu tehlikelerden kurtarıyordu.

Ali, Veli,Selami… Diğerleri neydi ya? Unutmuştu unutmasına ama bozuntuya vermedi.Şimdi sizin isimleriniz neydi?diye sorsa ayıp olacak,adamları, “babamız” bizim adımlarımızı dahi öğrenememiş diye belki de güceneceklerdi.

Sekreteri “sarı bomba” yanındaydı. Onu, hiçbir zaman yanından ayırmazdı Adamlarına emirler verirken sarı bombasının yanında olması ona güç veriyordu.Emirler yağdırdıkça;sarı bombası tarafından güçlü,farklı konumda görülmesi hoşuna gitmiyor da değildi doğrusu. Tilki Kerim’in tek zaafı; kadınlara karşı başarılı bir erkek profili çizmek!

Tilki Kerim, yuvarlak masasının etrafında oturmuş, adamlarını tek tek süzüyordu. Tam bir tilki bakışı vardı üzerinde. Orhan, Bekir,Salim hemen yanında;Ali,Veli,Selami ve diğerleri de yuvarlak masanın etrafın dalardı.Gözlerini “babalarına” dikmişler,öylece bakıyorlardı.

Tilki Kerim, önündeki sürahiden boş bardağa soğuk, buzlu sudan doldurdu. Yavaş yavaş içti, ses tonunu ayarladı. Hafifçe,yumruğunu masaya vurdu.Her konuşmasında aynı şeyi yapardı.Tik haline gelmişti,bu hareketi.Adamları,bir kez daha kendilerine çeki düzen verdiler.Yanlışlık yapmamak için sandalyelerinden hafifçe doğrulup, pür dikkat kendilerini gelen sese doğru odakladılar.

Tilki Kerim:

- Arkadaşlar, sizler de takdir edersiniz ki; son zamanlarda bizim içinde bulunduğumuz yer altı dünyasında çok farklı şeyler meydana gelmektedir. Bu gelişen olaylar, bizim hiç tasvip etmediğimiz, hoşlanmadığımız çirkin ve oldukça tehlikeli olaylardır.Her ne kadar şu sıralar,bizim uzağımızda cereyan ediyor gibi görünseler de bu tehlikenin bir gün kapımızı çalmayacağının garantisini kim verebilir?

Bu alemde yaşamak için tehlikeleri tilki gibi koklamak lazım.Niye benim lakabıma “Tilki” diyorlar.Tehlikeleri sezdiğim,kokladığım ve erkenden tedbirini aldığım için.Yoksa tilkilikte eser kalır mıydı bende.Fare gibi ışığı gördüğümde karanlık dehlizlere girmek,kaçmak için çaba sarf ederdim,değil mi?

Adamları,”baba”larını dinlerlerken; “yine bizim babamız kendine pay çıkarmaya başladı diye düşünmeden edemediler. Biliyorlardı, her konuşmasında böbürleneceğini.

- Evet, arkadaşlar!Sizler de biliyorsunuz,takdir ediyorsunuz ki,benim namım neredeyse bu koca şehrin dışına taşmış durumda.Ama nasıl?Hep insanlık hizmetine koştuğum için.Bu zamana dek bir yetimin hakkını yedim mi,asla!Bir kadının namusuna göz diktim mi,asla!Her zaman doğrun yolu seçtim,adaletten ayrılmadım.

Ama gel gör ki; beni çekemeyen hainler her zaman var olmuştur.Bu,dün de vardı,bugünde.Yarında olacaktır!

Şimdi arkadaşlar, asıl konunun merkezine gelelim. Sizler de biliyorsunuz ki;aramızda Korkusuz Selim diye nam sandığını sanan itin biri,racon kesmeye devam etmektedir.Racon kesmekte ne kelime.Son zamanlarda yer altı dünyasının faili meçhul olayları,bu it tarafından yapılmıştır.Adam öldürmede son derece acımasızdır.Bu belayı,def etmenin yollarına bakmak zorundayız.Aksi takdirde zamanı gelince o,bizim defterimi dürmek için hiç fırsat vermeyecektir.

Şimdi sizlerden ricam; bu adamın ifadesini almanın yollarına bakalım. Gerekirse adamların bir ya da birkaçını geberterek kendisine göz dağı verelim.Konuşmasının burasında sağ tarafında oturan ve sağ kolu gibi gördüğü Orhan’a dönerek:

- Orhan, Korkusuzun nasıl temizleneceği konusunu sen üstleneceksin.Adamlarım bundan sonra senin emrine girecekler.Çünkü o iti,sen benden daha iyi tanıyorsun.Nereler takılır,hangi pavyonlara gider,hangi hayat kadınlarla birlikte olur;sevgilisi var mı,yok mu? Hepsini tek tek tetkik edeceksin.Olmaz mı koçum?Pek kısa zamanda bana yapacağınız eylemlerden haberdar edeceksiniz.Bundan sonra da diğer işlerimize bakacağız,hayırlısıyla.Yurt dışına mal(!) çıkartmamız lazım.

Orhan, kendisine görev verilmenin gururuyla biraz da böbürlenerek:

- Emredersiniz baba! Siz hiç merak etmeyiniz. Emirleriniz yerine getirilecektir!





DEVAM EDECEK!


Ayhan Sarıkaya

Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz